İngilizce’den dilimize geçmiş olan “confiscated” kelimesi, özellikle hukuki ve resmi terminolojide sıkça kullanılan bir terimdir. Bu kelime, bir şeyin el konulması veya zorla alınması anlamına gelir. Farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Bu makalede “confiscated” kelimesinin anlamını, kullanım alanlarını ve örnek cümlelerle detaylı bir şekilde açıklayacağız.
Confiscated Ne Demek?
“Confiscated”, İngilizce’de “el koymak” veya “zaptetmek” anlamına gelen “confiscate” fiilinin geçmiş zaman hâlidir. Genellikle bir yetkili veya resmi otorite tarafından bir eşyaya, mal varlığına veya belgeye el konulmasını ifade eder. Bu kelime, bir durumu veya işlemi tanımlamak için kullanılabilir ve genellikle kanunla ilgili bağlamlarda karşımıza çıkar.
“Confiscated” Kelimesinin Kullanım Alanları
“Confiscated” kelimesi, hukuki, resmi ve günlük kullanımda farklı alanlarda kullanılabilir. İşte bu kelimenin sıkça geçtiği durumlar:
Hukuki Bağlamda Kullanımı
Hukuki belgelerde ve işlemlerde “confiscated”, bir kişinin mülküne, parasına veya değerli eşyalarına resmi otoriteler tarafından el konulduğunu ifade eder.
Örneğin:
- “The police confiscated the stolen goods.” (Polis çalınan mallara el koydu.)
Gümrük ve Seyahat Bağlamında
Havalimanı, sınır kapısı veya gümrük kontrolleri sırasında yasaklı veya beyan edilmemiş mallara el konulduğunda bu terim kullanılabilir.
Örneğin:
- “The customs officers confiscated the undeclared items.” (Gümrük memurları beyan edilmemiş eşyalara el koydu.)
Eğitim ve Kurumsal Ortamda
Okul veya işyerinde kurallara aykırı bulunan eşyalar da “confiscated” olarak tanımlanır.
Örneğin:
- “The teacher confiscated the student’s phone during class.” (Öğretmen ders sırasında öğrencinin telefonuna el koydu.)
“Confiscated” Kelimesinin Cümle İçinde Kullanımı
“Confiscated” kelimesi, hem resmi hem de gayri resmi bağlamlarda kullanılabilir. İşte bazı örnekler:
- “The authorities confiscated the illegal drugs.” (Yetkililer yasa dışı uyuşturuculara el koydu.)
- “The airport security confiscated the prohibited items from his luggage.” (Havalimanı güvenliği bagajındaki yasaklı eşyalara el koydu.)
- “All contraband goods were confiscated during the operation.” (Operasyon sırasında tüm kaçak mallara el konuldu.)
“Confiscated” Kelimesinin Türkçe’deki Kullanımına Benzer Terimler
Türkçe’de “confiscated” kelimesine karşılık gelen bazı terimler şunlardır:
- El koymak
- Zaptetmek
- Haczetmek
- Müsadere etmek
Bu terimler genellikle resmi yazışmalarda veya hukuki süreçlerde “confiscated” kelimesine benzer şekilde kullanılır.
“Confiscated” Kelimesinin Eş Anlamlıları
İngilizce’de “confiscated” kelimesinin bazı eş anlamlıları şunlardır:
- Seized
- Impounded
- Forfeited
- Appropriated
Bu kelimeler, bağlama göre farklı tonlar taşısa da genellikle aynı anlama gelir.
Sıkça Sorulan Sorular
Confiscated ne demek ile ilgili sıkça sorulan soruları sizler için derledik;
“Confiscated” kelimesi ne anlama gelir?
“Confiscated”, bir otoritenin bir mal veya eşya üzerinde hak iddia ederek el koyduğunu ifade eder. Türkçe’de “el koymak” veya “zaptetmek” anlamlarına gelir.
“Confiscated” hangi durumlarda kullanılır?
Bu kelime, hukuki süreçler, gümrük işlemleri, eğitim ortamları ve diğer resmi bağlamlarda kullanılır. Örneğin, yasadışı bir malın ele geçirilmesi veya kurallara aykırı bir eşyanın alınması durumunda kullanılır.
“Confiscated” ile “Seized” arasındaki fark nedir?
Her iki kelime de benzer anlamlar taşısa da, “confiscated” genellikle bir yasal sürecin sonucu olarak el koymayı ifade eder. “Seized” ise daha genel bir anlamda kullanılabilir ve el koyma işlemiyle ilgili herhangi bir resmi bağlam gerektirmez.
“Confiscated” kelimesi günlük konuşmada kullanılabilir mi?
Evet, “confiscated” kelimesi günlük konuşmada, özellikle bir durumu veya eylemi açıklamak için kullanılabilir. Örneğin, “The teacher confiscated my phone.” (Öğretmen telefonuma el koydu.)
“Confiscated” kelimesinin mecazi anlamı var mı?
Kelime genellikle fiziksel olarak bir eşyaya el konulmasını ifade eder, ancak bazen mecazi anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “The government confiscated his power.” (Hükümet onun gücüne el koydu.) gibi ifadelerde soyut bir anlam taşır.